CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’ndan, Türkiye’deki artan internetten sahte ilaç satışları hakkında açıklama istedi. Genç, internet ve sosyal medya üzerinden satılan reçeteli ilaçların yasa dışı ve halk sağlığı için tehlikeli olduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, internetten satılan ilaçların yüzde 50’sinin sahte olduğunu ve her yıl dünya genelinde 100 bin ila 1 milyon insanın hayatını kaybettiğini belirtti.
Aşkın Genç, küresel ölçekte sahte ilaç ticaretinin 200 milyar dolarlık bir endüstri haline geldiğini vurgulayarak, Türkiye’de sahte zayıflama hapları, cinsel performans ürünleri, doping takviyeleri ve hatta kanser ilaçlarının internet üzerinden satıldığına dikkat çekti.
“YASAL İLAÇ ZİNCİRİ GÜÇLÜ, DİJİTAL SUÇLAR DENETİMSİZ”
Genç, Türkiye’de eczanelerin İlaç Takip Sistemi (İTS) ile denetlendiğini ve sahte ilaçların eczane sistemine sızamadığını ancak asıl sorunun internet ve sosyal medya platformlarında yaşandığını ifade etti. Genç, sosyal medyadan pazarlanan sahte ilaçların halkı zehirlediğini, denetimsiz ortamlarda üretilen ürünlerin insan sağlığına zarar verdiğini belirtti.
“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”
Türk Ceza Kanunu’na göre reçeteli ilaçları yetkisiz satmanın cezasının sadece 2 aydan 1 yıla kadar hapis olduğunu hatırlatan Genç, bu düşük yaptırımların para cezasına çevrilebildiğini ve sahte ilaç ticaretinden elde edilen yüksek kazançlar karşısında caydırıcılık sağlamadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın Adalet Bakanlığı ile bu cezaları yeniden düzenlemesi ve ağır yaptırımlar getirmesi gerektiğini vurguladı.
Pangea operasyonu, BTK işbirliği, halkı bilinçlendirme… Ama yetmiyor
Genç, Türkiye’nin INTERPOL Pangea Operasyonu gibi küresel çabalara katıldığını, Türkiye’de bu çerçevede web sitelerinin kapatıldığını ve sahte ilaçlara el konulduğunu ancak bu çabaların ne ölçüde devam ettiğinin belirsiz olduğunu ifade etti. Ayrıca BTK iş birliğiyle erişime engellenen site ve sosyal medya hesaplarının sayısına dair güncel verilerin kamuoyuyla paylaşılmadığını söyledi.
Halkın sahte ilaçlara karşı bilinçlendirilmesinin önemine değinen Genç, kamu spotları, bilgilendirici kampanyalar ve analiz raporlarının artırılması gerektiğini belirtti.
Genç, Bakan Memişoğlu’na şu soruları yöneltti:
“1- Son 3 yıl içinde internet veya kargo yoluyla ülkemizde satılan sahte/izinsiz ilaçlara karşı kaç operasyon düzenlenmiştir? Bu operasyonlarda ele geçirilen kaçak/sahte ilaç sayısı veya piyasa değeri ne kadardır? Yasa dışı ilaç ticareti yaptığı tespit edilen kaç kişi tutuklanmış veya hüküm giymiştir? Yıllar bazında bu veriler nedir?
2- İnternet üzerinden satış yapan sahte ilaç siteleri ve hesapları konusunda bugüne dek alınan idari tedbirler nelerdir? BTK ile iş birliği içinde son 3 yılda kaç web sitesi erişime engellenmiştir? Kaç sosyal medya hesabı kapattırılmıştır? Raporlara göre 2013’te tek seferde 475 site kapatılırken, günümüzde bu rakam nedir? Her yıl engellenen site sayısı artmakta mıdır? Bu sitelerin kapatılması sonrasında farklı isimle yeniden açılmasını önlemek için alınan önlemler nelerdir?
3- Halkın sahte ilaçlar konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla Bakanlık ne gibi çalışmalar yapmaktadır? Özellikle eczane dışından ilaç temin etmeme çağrıları, kamu spotları, bilgilendirici kampanyalar yürütülmekte midir? TİTCK veya Bakanlık tarafından bu konuda yayımlanan uyarılar nelerdir? Yasa dışı yollarla satılan zayıflama hapları, doping ürünleri hakkında kamuoyuna duyurulan analiz sonuçları bulunmakta mıdır?
4- Yasal mevzuat ve cezalar bakımından bir düzenleme düşünülmekte midir? Mevcut TCK 193. maddeye göre reçeteli ilacı yetkisiz satmanın cezası 1 yıla kadar hapis olup genellikle para cezasına çevrilebilmektedir. İnternet gibi denetimsiz bir ortamda insan sağlığıyla oynayan sahte ilaç satıcılarına yönelik daha caydırıcı yaptırımlar gündemde midir? Bu konuda Bakanlığınızın Adalet Bakanlığı ile bir çalışma yapması düşünülmekte midir?
5- Uluslararası iş birlikleri kapsamında alınan önlemler nelerdir? Türkiye, INTERPOL’ün her yıl düzenlediği Operation Pangea gibi sahte ilaca karşı küresel operasyonlara aktif katılım sağlamakta mıdır? Bu operasyonlarda Türkiye’de elde edilen sonuçlar (ele geçirilen ilaç, kapatılan site, yakalanan şüpheli sayısı) nedir? Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa İlaç Ajansı ve diğer uluslararası kuruluşlarla sahte ilaçla mücadele konusunda bilgi paylaşımı yapılmakta mıdır? 2017’de Ankara’da düzenlenen İlaç Sahteciliği ile Mücadele Semineri gibi etkinliklerin çıktıları uygulamaya konmuş mudur?
6- Bakanlığınız, sahte veya kaçak ilaç kullanımından kaynaklanan sağlık sorunlarına dair bir kayıt tutmakta mıdır? Son 3 yılda sahte ilaç kullanımına bağlı zehirlenme vakaları veya ölümler tespit edilmiş midir? Örneğin hastanelerin acil servislerine başvuran veya Adli Tıp kayıtlarına giren vaka sayıları var mıdır? Eğer bu konuda bir veri yoksa, sahte ilaçların “görünmez” zararlarını ortaya koymak için bir izleme mekanizması kurulması düşünülmekte midir? Sahte ilaç mağduru hastaların tedavi ve tazmin süreçlerine ilişkin bir düzenleme gündemde midir?”