kuzey kibris cumhurbaskani tufan erhurman hangi mesajlari verdi ilk konusmasi nasil yorumlandi gEDuDzGQ.jpg
“`html
19 Ekim tarihinde gerçekleştirilen seçimlerde %62 oranında oy alarak Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı unvanına kavuşan Tufan Erhürman, dün gerçekleştirdiği yemin töreni ile görevini Ersin Tatar’dan devraldı. Devir teslim töreninde bir konuşma yapan Erhürman, “Federasyon veya iki devlet argümanını savunan herkes, bu adada Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğini kabul etmektedir,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Erhürman, Türkiye ile olan istişarelerin devam edeceğini şu sözlerle ifade etti:
“Hiçbir Cumhurbaşkanı, Türkiye ile istişare etmeden müzakereleri yürütmemiştir ve ben de bu dönemde bunu değiştirmeyeceğim.”
Erhürman, müzakereler konusundaki yaklaşımını açıklayarak, “Müzakere olmaktan ziyade, çözüm elde etme amacı taşımaktadır,” dedi ve Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğinin asla pazarlık konusu olmayacağının altını çizdi.
BBC Türkçe, Lefkoşa’daki yemin ve devir teslim törenini izleyerek, Kıbrıslı Türk halkına yönelik yeni liderin ilk mesajlarını değerlendiriyor.
Erhürman’ın vurguladığı nokta ve öncelikleri
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın törenlerinde Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz temsil etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Körfez seyahatinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kuzey Kıbrıs’a karşı kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz. Yapılan bu kadar yatırımı asla boşa harcamadık,” ifadelerini kullandı ve Erhürman’ı Ankara’ya davet ettiğini duyurdu.
Erhürman, devir teslim törenindeki konuşmasında, “Türkiye ile KKTC arasındaki bağlar, sıradan iki devlet ilişkisi ile kıyaslanamayacak kadar özeldir,” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu.
Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı, bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biridir,” diyerek hidrokarbon, enerji ve güvenlik gibi konularda eşit söz hakkına vurgu yaptı. Ayrıca Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı ile daha aktif bir diplomasi yürütüleceğini de ekledi.
Kuzey Kıbrıs’ın yeni lideri, “Geçmişe duyulan vefa ve çocuklara yönelik bir gelecek” ifadelerine yer vererek, Kıbrıs Türk halkının “dünyada hak ettiği yeri bulması” konusuna da dikkat çekti.
Erhürman’ın iç politika hedefleri arasında “hukukun üstünlüğü, liyakat, tarafsızlık ve kapsayıcılık” ilkeleri öne çıktı.
‘Kıbrıs Sorunu için yeni bir ivme kazandı’
Tufan Erhürman, Kuzey Kıbrıs’ın ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) cumhurbaşkanı adayıydı. Koalisyon ortakları olan Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) ise bağımsız aday Ersin Tatar’ı desteklemişti.
Seçimlerde büyük bir farkla kazanan Erhürman sonrası, 2022 yılında kurulan koalisyon hükümetinin geleceği üzerine sorgulamalar başladı. Koalisyon ortaklarının, 50 kişilik Cumhuriyet Meclisi’nde 28 sandalyesi bulunuyor ve genel seçimlerin normal şartlar altında Ocak 2027’de yapılması bekleniyor.
UBP milletvekilleri, Erhürman’ın cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşma hakkında pek yorum yapmaktan kaçınıyor. UBP’deki bazı kişiler ise bunu “Yeni bir Cumhurbaşkanı, yeni bir dönem; hayırlı olsun,” şeklinde yorumluyor.
BBC Türkçe ile görüşen CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, 37 yıllık dostu Tufan Erhürman’ın devir teslim töreninde yaptığı konuşmanın, seçim kampanyasında dile getirdiği hususların özeti olduğunu belirtti.
Eski Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı olan Özuslu, Erhürman’ın halkı kucaklama, tüm kesimlere kulak verme ve açık olma sözlerini hatırlatarak, bu bağlamda Erhürman’ın, Kıbrıslı Rum liderle (Nikos Hristodulidis) BM zemininde görüşmeye hazır olduğunu da vurguladığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini geliştirmek için sağlam bir zemin oluşturma çabasında da bulunacağını dile getirdi.
CTP milletvekili, Erhürman’ın cumhurbaşkanlığına seçilmesinin, Kıbrıs Sorunu’nun çözümü için yeni bir momentum yarattığı görüşünde:
“Daha seçilir seçilmez gerek Kıbrıslı Rum siyasetçilerden, gerek Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis’ ten, gerekse AB yetkililerinden pozitif mesajlar geldi,” dedi.
“Bugün sokağa çıksanız ‘Evet yarın çözüm olacak,’ beklentisi yok ama Tufan Hoca’nın çözümü doğru temellere dayandıracağı ve Kıbrıslı Türklerin bu adada eşit ortaklık haklarını savunacağından herkes emin.”
‘Federal çözüm, samimiyet testi yapılarak gerçekleştirilmeli’
Kıbrıs uzmanı, araştırmacı ve akademisyen Mete Hatay, Tufan Erhürman’ın Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşmanın seçim kampanyasının uzantısı niteliğinde olduğunu belirtti.
Hatay, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in Erhürman’ın seçilmesiyle birlikte müzakerelere yönelik “hafif kurnazca” bir yaklaşım gösterdiğini ifade etti.
Hatay, Erhürman’ı, “Elbette federal çözüm Başkan’ın hedefi,” şeklinde sözleriyle özetledi ve ekledi:
“Ancak bunun samimiyet testi ile gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle belirli güven arttırıcı önlemler üzerinde çalışma yapılacak, bu adımlar güven sağlandıktan sonra atılacaktır.”
Geçmişte gündeme gelen güven arttırıcı önlemler arasında, yeni geçiş kapılarının açılması, ortak teknik komitelerin etkinleştirilmesi, mobil telefon şebekelerinin iki taraf arasında çalışabilir hale getirilmesi ve Kayıp Şahıslar Komitesi’ne destek verilmesi yer alıyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti, 2026’nın ilk yarısında Avrupa Birliği Dönem Başkanı olacak.
‘Biz de varız’ mesajı bu seçimde önem kazandı
Bayrak Radyo Televizyonu’ndan (BRT) gazeteci ve yazar Fatma Arpaklı, Tufan Erhürman’ın konuşmasında toplumun yeniden bütünleştirilmesine yönelik bir mesaj verdiğini söyledi.
Arpaklı’ya göre, Erhürman’ın açık bir farkla kazanmasının en büyük nedeni, Kıbrıs Türk toplumunun “yeniden kimliğine kavuşma” gereksinimiydi.
Halkın “Biz olma” duygusuna yeniden kavuşacağına dair inancının, seçim sonuçlarında belirleyici bir rol oynadığını düşündüğünü belirtti.
Arpaklı, “Kıbrıs Türk toplumu, zaman zaman Türkiye’deki bazı politikacıların söylemleri bağlamında kendisini dışlanmış ve değersiz hissetmiştir. ‘Biz de varız’ mesajı bu seçimde daha da belirginleşti,” dedi.
‘Müzakereler, dört BM ilkesinin teyidiyle olmalı’
CTP Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı, Tufan Erhürman’ın konuşmasında kardeşlik temasına vurgu yaptığını ve Kuzey Kıbrıs’ta kendisine oy vermeyenlere bile sahip çıkma sözü verdiğini söyledi.
Ürün Solyalı, Cumhurbaşkanı Erhürman’ın Kıbrıslı Rumlarla görüşmelere açık olduğunu ve bunun dört BM ilkesinin onayı ile mümkün olacağını da yineledi.
Bu ilkeler;
- Kıbrıs Rum Liderliği’nin BM Güvenlik Konseyi kararları ve önceki uzlaşmalarda yer aldığı üzere, siyasi eşitliği kabul etmesi; Kıbrıslı Türklerin iradesi olmadan merkezi yapıda hiçbir karar alınamayacağı şartlarını içermektedir.
- Uzun müzakere masalarında bulunmanın engellenmesi için bir zaman takvimi belirlenmesi.
- Önceki müzakerelerde varılan uzlaşmaların yeniden tartışılmayacağının güvence altına alınması.
- Kıbrıs Rum Liderliği’nin bir kez daha masayı terk etmesi halinde, Kıbrıs Türk halkının statükolarına geri dönmeyeceğine dair güvence verilmesi.
Ürün Solyalı, Erhürman’ın müzakere sürecinin süre sınırlı ve takvimli bir yapı ile ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
Solyalı ayrıca, Tufan Erhürman’ın Kıbrıslı Rumların müzakerelerde masadan çekilmelerine karşı koyacak hakları savunacağına ve 3D talebi (Doğrudan Uçuş, Doğrudan Ticaret, Doğrudan Temas) ile bu statükoyu yıkmayı talep edeceğine dikkati çekti.
“Cumhurbaşkanı, ‘Bu BM ilkelerinin kabul edilmesi ile müzakerelere hazırız’ demiştir. Bu açıdan, Güney’e verdiği mesaj da oldukça önemli,” şeklinde konuştu.
“Türkiye ile geçmişte olduğu gibi bugün de istişarelerin büyük önem taşıdığını belirtirken, daha iyi ilişkiler kurmayı ve kardeşlik ruhunu benimsemeyi hedeflediklerini ifade etti. Bu şekilde, tüm bölgelere anlamlı mesajlar vermiş oldu.”
BM’nin Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne dair belirlediği anayasal yapı ise şöyle özetlenmektedir:
* İki toplumlu yapı (Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumlarının eşit siyasi haklara sahip iki kurucu unsur olarak tanınması)
* İki bölgeli federasyon (Her toplumun kendi bölgesinde özerk yönetime sahip olması)
* Siyasi eşitlik (Her iki toplumun karar alma süreçlerinde eşit söz hakkına sahip olmaları)
* Tek uluslararası kimlik (Kıbrıs’ın uluslararası alanda tek bir devlet olarak tanınması)
Tufan Erhürman kimdir?
Kuzey Kıbrıs’ın altıncı Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, hukukçu ve akademik geçmişe sahip bir siyasetçidir.
1970 yılında Lefkoşa’da doğan Erhürman, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlamıştır. Doktora tezi “İdarenin Yargı Dışı Denetimi ve Ombudsman” konusundadır ve çeşitli üniversitelerde dersler vermiştir. 2014 yılında hukuk doçenti unvanını almıştır.
2008-2010 yılları arasında Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın müzakere heyetinde görev yaptı. 2013 yılında CTP’den Lefkoşa Milletvekili olarak seçilen Erhürman, 2015 yılından itibaren CTP Genel Sekreteri ve 2016’dan Genel Başkanı olmuştur. 2018-2019 yıllarında Kuzey Kıbrıs Başbakanı olarak görev yapmış ve 19 Ekim’de Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Erhürman, çevre mühendisi Nilden Bektaş Erhürman ile evlidir. Edebiyat ve halk danslarına ilgi duyan Erhürman’ın üçü roman olmak üzere toplamda 14 kitabı bulunmaktadır.
Kıbrıs Sorunu’nda güncel durum
Kıbrıs Sorunu’na dair son müzakereler 2017’de İsviçre’nin Crans Montana kentinde yapılmış, fakat maalesef sonuçsuz kalmıştır.
Kuzey Kıbrıs ve Türkiye, Kıbrıslı Rumların hak paylaşımını reddettiğini ve müzakereleri tıkadığını ileri sürüyor; Kıbrıs Cumhuriyeti ise Türkiye’nin adadaki askeri varlığı ve garantörlük sisteminin devamının çözüm için bir engel olduğunu savunuyor.
Kıbrıs Sorunu’nda, müzakerelerin duraklama döneminin ardından yeniden canlanma süreci gözlemleniyor.
Taraflar arasındaki son zamanlarda artan diplomatik temaslar, resmi görüşmelerin yeniden başlaması için gerekli zemin arayışlarını hızlandırıyor.
Tufan Erhürman’ın federasyona dayalı çözüm yaklaşımına, Kıbrıslı Rumların olumlu yaklaştığı gözlemleniyor.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Erhürman’ı tebrik ederken, kendisinin müzakerelere “gelecek hafta bile başlayabileceğini” belirtti.
Ancak taraflar arasındaki temel görüş ayrılıkları devam ediyor.
Erhürman, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında Türk tarafının Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliği konusundaki kararlılığını dile getirdi.
Öte yandan, Rum tarafı, bu taleplere sıcak bakmadığı gibi, garantörlük sisteminin ortadan kaldırılması ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki askerlerinin çekilmesi konusundaki ısrarını sürdürüyor.
“`