Türkiye’de turizm sektörünün en büyük arzularından biri ABD, Avustralya gibi ülkelerden gelen ve para harcama potansiyeli yüksek daha fazla turisti ağırlamak. Turistlerin geldiği zaman sadece Ege ve Akdeniz’deki 5 yıldızlı otellerde kalmaması, şehri ve kültürü deneyimlemesi oldukça önemli. Aynı zamanda etkinlikten etkinliğe koşan turist de sektörün en büyük motivasyonu. Ama bu tam olarak sağlanamıyor. Kısa vadede sektör olarak ortalama turist harcamasının 100 doların üstüne çıkması hedefleniyor.
Eğlenceye Manchester City forması ile katılan ABD’li Jeremy King ve ailesi gecenin en renkli danslarını sergiledi. King ailesi, geceden önce İstanbul’da bir kültür turu yapmıştı.
PEK FAZLA TÜRK YOK
Yıllardır teknelerle İstanbul Boğazı’nda düzenlenen ve Arap turistleri hedefleyen turlar önemli bir gelir kapısı. Son günlerde bazı gemilerdeki eğlencelere katılan turist profilindeki değişim ise dikkat çekici. Tam da turizmcinin istediği bir turist kitlesinin İstanbul Boğazı’na akın ettiği görülüyor. Bu misafirler harcamalarını otelle sınırlamıyor, her öğünü başka bir mekânda yiyor, akşam eğlencelerine gidiyor, bol bahşiş veriyor. Biz de bu hafta o turistlerin eğlencelerinden birine katıldık. Kabataş’tan cuma gecesi hareket eden ve İstanbul’un önemli otellerinde konaklayan turistlerin özel araçlarla gelip ‘Türk Gecesi’ne katıldığı bir gemideydik. Girişlerde rezervasyon kontrolü var. Biz girmek istediğimizde ‘İçeride pek Türk yok emin misiniz?’ diye soruyorlar. Sonunda Amerikalı bir grubun yanında iki kişilik yere oturabileceğimiz söylüyorlar.
ŞAMPİYONLAR LİGİ GİBİ
Girişin 70 olduğu akşamda herkes masasına yerleştikten sonra bir sunucu geliyor. Misafirlerden hangi ülkeden geldiğini bağırarak söylemesini istiyor. Hindistan, Amerika, Avustralya, İngiltere, Rusya, Peru, Hong-Kong, Kanada, Yemen, Slovakya, Kolombiya, Fransa derken liste uzayıp gidiyor. İçerisi Şampiyonlar Ligi gibi. Ben de bu sayede ne kadar renkli bir ortamda olduğumu anlamaya başlıyorum. Aynı dakikalarda yemek ve içki servisi başlıyor. Türkçe konuştuğumuzu duyan bazı garsonlar ise bu duruma şaşırıyor. Onlara göre bu organizasyon, ismi ‘Türk Gecesi’ olmasına rağmen Türklere göre değil ve zaten oldukça pahalı. Yüzde 95 turist katılımı var.
SEMAZEN VE DANSÖZ
Saat 21.00 gibi hareket eden gemide eğlence ‘Katibim’ şarkısı ile başlıyor. En fazla hareket ise Tarkan’ın ‘Şımarık’ şarkısında oluyor. Amerikalılar ve Sırplar bir anda masalarından kalkıp dakikalarca dans ediyor. Gecede üç erkek ve üç kadından oluşan dans ekibi Türkiye’nin farklı yörelerinden dans figürlerini sergiliyor. Her gösteri yaklaşık beş dakika sürüyor. Danslar arasında ortamın sessizleştiği dakikalarda bir semazen şovu da oluyor. Onu Kafkas dansları ve bıçaklı gösteriler izliyor.
BAHŞİŞLER HAVADA UÇUŞTU
-Gece dansöz performansıyla noktalanıyor. Bu dakikalarda ise etrafımızdaki turistlerin bahşişte ne kadar bonkör olduğuna şahit oluyoruz. Neredeyse her masadan Euro olarak bahşişler geliyor. Alkolün de etkisiyle bazı turistler defalarca bahşiş veriyor. Dansözün üzerinde adeta boş yer kalmıyor. Ayrıca gecede fotoğraf çektirmek isteyenler için özel fotoğrafçı da var. İsteyen masasında bir papağanla bile fotoğraf çektiriyor. Fotoğraf ailelere hızla albüm yapılarak satılıyor. Tüm yönleriyle ‘Türk Gecesi’ olarak pazarlanan bu eğlence aslında Türkiye’nin farklı yörelerinden düğünlerin bir karması gibi.
2 SAATTE EN AZ 100 EURO
Eğlencede yemek basit bir meze tabağıyla başlıyor. Ardından tavuk, köfte ya da balık seçeneklerinden biri sunuluyor ve iki dilim baklava ile yemek bitiyor. İsteyenler sınırsız içki seçeneğiyle de katılabiliyor. Turistlerin çoğu yemeğin yanında şarap ve birayı tercih ediyor. Turistler 2 saatte kişi başı 100 Euro’nun üzerinde harcama yapıyor. Çoğu saat 23.00 gibi gemiden indikten sonra eğlenceye devam etmek için yeni bir mekân arayışına giriyor. Kabataş’tan çoğunlukla Arap turistler için hareket eden bazı gemiler de var. Ancak bu gemilerde eğlence pek yok ve Batılı turistlerin ilk tercihi değil.
LEZZETLİ BİR ŞARAP VE GÜZEL BİR ŞOV
Aynı masada oturduğumuz ve Şampiyonlar Ligi finali için Kuzey Karolina’dan İstanbul’a gelen Jeremy King ve ailesi ‘Türk gecesi’ vapuruna binmek için 350 Euro ödemiş-ti. King, “Biz Amerika’dan beş kişilik bir aileyiz. UEFA Şampiyonlar Ligi finali için ilk defa Türkiye’ye geldik. Bunun süper turistik ve eğlenceli olacağını düşündük. Şarap ne kadar lezzetliyse şov da o kadar güzeldi. Eğlenceli geçti, yeni arkadaşlar edindik” dedi.
ONLAR İÇİN CAZİBELİ
Turistlerin ortak görüşü fiyatın böyle bir eğlence için gayet makul olduğu yönünde. O yüzden harcamaktan çekinmiyorlar. Türk Lirası’nın Euro ve dolar karşısında hızla değer kaybetmesi bu anlamda turistler için bir cazibeye dönüşmüş. Haftasonu bir turist Euro’yu 25.20, doları 23.40, sterlini ise 29.40 seviyesinden bozdurdu.
